mahkeme adalet yargi

işin kolayı suçlu sensin

Hayatın her anında koşturmaca içerisindeyiz. İş hayatında, aşk hayatına, aile ilişkilerinde vb ikili ilişkilerde her zaman ve her an olumlu/olumsuz gelişmeler yaşamaktayız, planlanan hayata sürekli sürprizler eklenir. Yaş ilerledikçe farkediyorsun ki etrafındaki hayatına olumsuz anlardaki reaksiyona göre şekil veriyorsun çünkü iyiyken herkes iyi.

İnsanlar sıkıştıklarında her zaman sorumluluğu kendi üzerinde atmaya ve anı kurtarmaya meyillidirler. Bunu sen, ben, o hepimiz yapıyoruz. Kimi zaman kişilere veriyoruz topu, kimi zaman olaylara ama hep üzerine çıktığımız bir etmen var ortada. Sevmiyoruz “hata bende” demeyi, nefret ediyoruz “bilmiyorum” demekten ama neden? Hata da yapabiliriz, bilmeyebiliriz de… Nedir bu ihaleyi başkasına yıkma derdi. İnsanız en nihayetinde, kusuru olan varlıklarız. İşin kolayı bu, suçlu ben değilim suçlu ssensin. Bu arada suçu başkasına yıkmak psikopatolojide yansıtma olarak adlandırıan bir savunma mekanizmasıdır ve önemli bir rahatsızlıktır.

Pek çok arkadaşımla konuştuğumuzda genelde bir serzeniş oluyor ya amirinden/patronundan ya da ekibinden/çalışanından. Hep bir beklenti çakışması var, hep dahasının peşindeyiz. Daha çok çalışsın, daha fazla çalışsın, daha özverili çalışsın, daha çok yönlü çalışsın ve karşılığında daha çok para versin, daha fazla mesai istemesin, daha fazla sosyal şartlar olsun, daha anlayışlı olsun… uzar gider bu muhabbet. Tabiki hepimiz para kazanmak için çalışıyoruz, her şirket para kazanmak için varlığını sürdürüyor ama karşılıklı dengeleri bulamadığınız zaman kötü giden herşeyi başkalarına paslayarak sıyrılıyoruz. İlla bir toparlanma yapılacaksa birine ihaleyi keseceğiz, Avrupa kupalarında  kendi evinde 3 gol yiyip elenen takımın teknik direktörünü kovması gibi. Bir kere transfer dönemini doğru geçrdin mi? Bak takım dedim de aklıma geldi. Eskiden mahalle maçlarında eksik olan takımda bir kişi kaleci oyuncu olurdu, o takım hemen hep yenilmeye mahkumdu, takım planlaması doğru yapılmamıştı bir kere. Neyse her iki cephe için de bu serzenişler süregelmeye devam edecektir mutlaka ama kabak tadı vermesin. Hatanızı kabul edin!

(Teşbihde hata olmaz) Bir eşeği taşıyabileceğinden fazla yüklerseniz siz kar ettiğinizi zannedersiniz ama eşek çabuk yıpranır zararınıza olur, hatta eşeği kötülersiniz 🙂 Eğer az yüklerseniz de zarar edersiniz. Az yemlerseniz güçsüz kalır, iş görmez. Çok yemlerseniz semirir, yemek yemekten iş yapmaya fırsat bulamaz. Kararında yükler, kafi miktarda yemlerseniz hem yükünüzü taşır hem de uzun süre size yarenlik eder. Kafi miktarda yemlendiğinde, gücünü maksimum miktarda kullanıp yükü taşıyacaktır.Dengeyi doğru ayarlamak lazım.

“Eşek olduğunu bilmeyen, hakîkaten eşektir!” (Hz. Mevlânâ)

 

 

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir