20130415 130506

Böyle büyük bir futbolcu ile bir arada olmak beni ferahlattı 🙂

Bir gün Wesley Sneijder Türkiye’de oynayacak ve basın toplantısında futbolla ilgilenen aktif biri olarak buluşacaksın deseler “Hadi oradan!” derdim. Derdim ama hayat işte önce Wesley Sneijder’ı Türkiye’ye, sonra da beni Wesley Sneijder’a götürdü 🙂schnider& yolanthe 2

Bugün GQ Bar’da Lipton Ice Tea yeni reklam yüzü Wesley Sneijder ve yengemiz ile bir lansman gerçekleştirildi. Ben de bu lansmana Zarakol’un davetlisi olarak katıldım. Gerçekten ortam ve yetkililer iyi hazırlanmışlar, her şey ile bire bir ilgilendiler. Başta Aslı Hanım ve Neslihan Hanım olmak üzere tüm ekibe teşekkürü bir borç bilirim.

Basın toplantısına el ele geldi Sneijder çifti ve toplantı boyunca da hep el eleydiler. Hatta PepsiCo İçecek Türkiye Pazarlama Direktörü Deniz Aktürk Erdem Türk erkeklerine örnek olmasını temenni etti, o kadar dikkat çekiciydi. Hem Yolanthe Cabau hem de Wesley Sneijder sürekli gülümseyen yüzleri, potansiyel enerjileri ve Türkçe konuşma çabaları hepimize keyif verdi. “Tamam”, “problem yok”, “çok güzel”, “kebap”, “pastacı” gibi kısa ve söylemesi kolay kelimeleri kendi şiveleriyle çok sevimli söylüyorlardı 🙂 Wesley Sneijder’ın kebap aşkı ve yengenin baklava/pasta merakı ön plana çıktı.

schnider& yolanthe1 (1)

Ön plana çıkan bir “yenge” muhabbeti oldu. Yolanthe Cabau: “Geldiğimden beri herkes bana ‘yenge’ diyordu. Bunun ne demek olduğunu bilmiyordum. Bir akşam Wesley ile Google Translate’e girdik ve ‘yenge’ yazdık. Çok hoşumuza gitti. Wesley’e “ağbi’ bana da ‘yenge’ dendiğini anlamış olduk.”

Yenge Türkçeyi 6 ayda öğreneceğiz dese de Wesley bunu 1 yıla çıkarttı ve 1 sene sonra Türkçe röportaj sözü verdi.

Soru cevap kısmındaki profesyonel cevapları çok çarpıcıydı. “Geçen seneki gibi Kadıköy’de kupa kaldırmak ister misin?” sorusuna “Nerede olduğu önemli değil, önemli olan kupayı almamız.” şeklinde kısa ve öz cevap verdi. Akabinde “Fenerbahçe maçı şampiyonluk yolundaki en önemli maç, bu maç için ne söylemek istersin?” şeklindeki kontra soruya “O maçtan önce daha önemli 3 maçımız var.” diyerek mikrofon başında da gol atmayı başardı.

“Cumartesi günü Karabük’te tribündeydim” diyen Emre‘ye “me too(ben de)” diyecek kadar keyifli bir adamdan bahsediyoruz. Basın toplansıtısı sona erince basın mensupları Sneijder çiftine hücum edip fotoğraf için ciddi mücadelelere girdiler ve bu itiş kakış içinde bulunmadım. Zaten yetkililer de çiftin rahatsızlığını hissesip üst kata 2 farklı röportaja çıkarttılar. Biz blogumuzda paylaşmak için fotoğraf çektirmeliydik oysa.

20130415_130506

Talebimizi Aslı Hanım’a ilettiğimizde hemen yukarı çıkıp bizim için ortamı hazırladı ve bizi kısa bir süre beklettikten sonra yukarı aldılar. Yenge röportajda, Wesley ise köşe koltukta bekliyordu ve önünde ekipten pek çok kişi vardı. Kapıdan girince sanki biz fotoğrafa gelmemişiz de bizi oraya davet etmiş gibi gülümseyerek elini kaldırıp “ben buradayım” diyordu, bu seviyedeki bir insanın bu kadar kadar komplekssiz olması alışkın olduğum bir şey değil acayip hoşuma gitti. Dar alanda fotoğraf için alan olmadığı için gidelim deyip Lipton Ice Tea roll up ‘ının önüne geçti. Akabinde samimi kısa bir sohbet ve şampiyonluk mesajı eksik olmadı tabi 😉

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir