buluc59ftrend

Ocak 2010’da 3. kez Astoria’da buluşturan organizasyon olan Buluştrend’e de katılmak çok keyifli zamanlar geçirmenin diğer adıymış. Her gittiğimde bir öncekinden daha fazla mutlu ayrılacağımı biliyorum ve bu sebeple çok ciddi aksaklıklar olmadığı sürece yoklama alındığında “yok” dedirtmeyeceğim. Bu organizasyon için Ömer Ekinci’ye çok teşekkür ederim.Asker karşılaması sebebiyle geç katılacağımı düşündüğüm bir Buluştrend günüydü ama şans benim yanımdaydı. Zamanında oradaydım kardeşimle birlikte ve 79 katılımcısı olan güzel organizasyonun bir parçası oldum. Caffè Nero‘nun girişinden itibaren farklı bir dünyada hissettim kendimi, mutlu bir dünya.Uzun zamandır serzenişte bulunduğum bir durum olan İpek Aral Kişioğlu ile tanışma fırsatını yakaladım sonunda ve hoş sohbetiyle oldukça uzun zaman geçirdik. Hatta daha önce kaçan fırsatların acısını çıkartacak kadar muhabbet ettik diyebilirim. Bir sonraki karşılaşmayı iple çekiyorum. Sonrasında uzun süredir tanışmak istediğim Canan Gümrükçüoğlu ile muhabbete daldık, hoş sohbeti ile enerji yayan bir yapısı var ve bu mutluluk verici. İpek Hanım’la beraber uzun uzun konuştuğumuz Eva Çiton, girişken yapısıyla aklımda kalan ve kardeşimle çok iyi anlaşan Evren Elif Kuyu, güzel güzel resimlerimizi çeken Emrah Serdaroğlu, Birge, Oğuz Filizfidanoğlu, Muzaffer Keskin, Göze Sencer‘in kardeşi Onur Sencer, Görkem Çetin ve güler yüzüyle günümüze renk katan Ümit Hayri Koç yeni tanıştığım arkadaşlarım oldular. (Unutuklarım varsa özürlerimi kabul etsinler, aklıma gelirse ekleyeceğim.)

Eski dostlar ve yeni arkadaşlarla bol bol muhabbet etme fırsatını oldukça iyi değerlendirdiğimi düşünüyorum. O kadar katılımcı ve gülen yüzlerin bir arada olması kesinlikle motivasyon sağlamada çok önemli, orada o kadar güzel vakit geçirdimki eve döndüğümde aklımda negatif hiç bir şey kalmamıştı ve bu paha biçilemez bir olay.

Bu kadar güzel geçen günümün en can alıcı ve aklımda en çok yer eden kısmı ise aramıza rötarlı katılan Yaprak Kişioğlu oldu. Biraz şımarık ama çok sevimli, biraz cadı ama çok tatlı, biraz huysuz ama çok şeker bir çocuk ve biraz olarak bahsettiğim bütün huylarını bir çikolata elde etmek için avaz avaz bağırması sebebiyle söylüyorum. Ayrıca şımarıklığına katkıda bulunduğumu söylemeden de yapamayacağım. Ben çocukları çok severim ama benim için çok ayrı bir yeri oldu Yaprak’ın o kısa sürede çünkü uzun süre sonra ilk kez beni gören ve kormayan hatta seven bir çocukla karşılaştım. Birlikte çikolata yedik, fotoğraflar çektirdik, bol bol öpücükler, candan sarılmalar aman da aman 🙂 Ve itiraf ediyorum o artık benim minik aşkım 😀

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir