img00015

Kaza yapmayan adama şöför demezlermiş! Bugün itibarı ile bu kervana katıldım sanırım, ilk kez kazaya karıştım. Benim yaptığım bir şey yoktu ya seyretmekten başka….

TEM’in üzerinden geçen Esatpaşa mevkindeki iki şeritli iki yönlü trafiğe açık köprüden geçtim, köprü sonunda sol tarafta olan TEM girişine dönmek için bekleyen arabalar yolu kapamıştı. Köprü sonrasında yokuş ve yerlerin hafif ıslak olması sebebiyle durur durmaz dikiz aynasından arkamı kontrol ettim, henüz boştu. Karşı şeritten hiç bir araç yol vermediği için beklemeye devam ediyorduk. Tekrar dikiz aynasına baktığımda hızla yaklaşan bir minibüs gördüm. Normal şartlarda durmak için fazlasıyla mesafesi vardı ama hiç yavaşlamadan geldiğini gördüm ve o an aceleyle sola baktım araçlar sıralı geçiyordu, sağa baktım bariyerler sebebiyle kaçacak yerim olmadığını farkettim. Kendimi en az darbe alacağımı düşündüğüm şekilde sırtımı koltuğa tam yaslayıp direksiyonda güç alarak koltukla bir oldum, dikiz aynasından seyrediyorum. Hızı artarak yol alan minibüs sağlam bir darbe vurdu, ben de öndekine. O sırada önümdeki araba ile aramdan geçen öğrencinin çevik bir hareket ile kendini kurtarması büyük şanstı.

img00013

Sakin olmaya çalışarak kontağı kapattım, el frenin çektim ve arbadan indim. Şöyle bir arabaya baktım ki aman dağılmış Doblo’mun arkası… Minibüse baktım o da pek hoş bir görüntüye sahip değildi. Yolcular indi önce minibüsten ve minibüs şöförü. “Geçmiş olsun” temennileri ardından birkaç fotoğraf çekerek arabaları kenara aldık, ilk şoku atlattık. Trafik kaza raporu bakındık şirketteki arabalara dağıttığım raporu bulamadım, aracı gündüz kullanan satış sorumlusunun çantasına koyması sebebiyle ulaşamadım. Minibüste zaten yoktu… Yakındaki kırtasiyelerde de formu bulamadık. Kaza yaptığımız yerdeki şirketin bir çalışanı getirdi, tecrübesiyle formu doldurmamıza yardım etti ve hiç sorun yaşamadan formu doldurduk. Ehliyetlerin, ruhsatların ve sigorta poliçelerinin fotokopilerini çektirip birer nüshalarını aldık, telefonlarımızı verdik ve ayrıldık. Hala gözümün önünde çaresizce minibüsün çarpışını dikiz aynasından izleyişim…

Kırık camla yavaş yavaş Tuzla’daki şirketime gittim. Evrakları ilgililere teslim ettim ve işimin başına geçtim. Çektiğim fotoğrafları ve duygularımı hemen paylaştım, destek veren, benim için endişe eden, mesajla ya da arayarak “geçmiş olsun” dileklerini ileten herkese çok teşekkür ederim. Allah kimseye göstermesin…

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

5 replies on “İLK KAZAM”

  • Oca 13, 2010 at 18:20

    Ucuz atlatmışsınız, çok geçmiş olsun.

  • Oca 13, 2010 at 22:16

    Teşekkür ederim Aslı, gerçekten ucuz atlattık.

  • murat tuncer akar
    Oca 14, 2010 at 07:59

    amin…….

  • ipek
    Tem 3, 2010 at 20:24

    🙂 kazadan sonraki şaşkınlığını unutamam ben senin:)

  • İED
    Tem 3, 2010 at 21:21

    Ben de o anı hatırlıyorum 🙂 Hatta kaza anını da çok iyi hatırlıyorum, ara sıra dikiz aynasına bakınca hızla bana doğru gelen minibüsü görüyorum 🙂