(bkz. Şekil 1-a)

İş hayatı, genel manada astların çalışıp üstlerin bu çalışmalardan istifade ettiği yerler değil midir?



Yapılacak iş belirlidir, aslında kimin yapacağı da kimin denetleyeceği de belirlidir. Genelde üstler bir altına iletir görevi onlarda astlarına ve geri dönüşü de aynı silsileyi izler, ama bilgilerin aktarılmasında bir üst yöneticiler yapılan işin aslında kendilerinin yaptığını ve ya astları tarafından bilgilerin toplandığını işin can alıcı kısmının kendileri tarafından yapıldığını gösterme çabasındadır, ve paralelinde herkes “ben kendimin müdürüyüm” edalarında kendi çapını belirlemeye çalışır.



İşleyişe baplı olarak görev paylaşımında aktif rol altıkları doğru olabilir, olmalıdır da ama öyleleri var ki değil o pozisyonun yeterliliği sağlamak gelen en önemli raporları incelememiş değerlendirmemiştir bile, göz ucuyla bakmıştır sadece ve yönetimden gelen istekleri astları olmaksızın karşılayamazlar. Gerçekten de birçoğu vermedikleri emeğin karşılığını almaktadır, tabi herkesi bununla yargılamak doğru olmaz mutlaka hakkını veren işini esasıyla yapanlar çalıştığı şirkete değer katanlar da var.


Görevini hakkıyla yerine getirenler zaten istedikleri yerlere çabucak ulaşırlar, değerleri çabuk anlaşılır. Diğerleri ise bir önceki deneyimlerinde olduğu gibi hayalet sıfatıyla bir başka yerde devam ederler.



Kanımızın son damlasına kadar çalışmak bizim idealimiz olmalıdır.