Roberto Mancini her ne kadar önemli bir futbolculuk kariyeri olsa da futbolculuk zamanından beri bir türlü ısınamadığım İtalyanlardan olmuştur.Soğuk bir kişiliğe sahip olduğunu düşünüyorum ve bunu kıracak bir gelişmeyle henüz karşılaşmadım. Teknik direktörlük kariyerinde de soğukluğunun devam ettiğini, her futbolcuyu kendi oyunculuğu gibi gördüğünü ve yeteneklerine bakkmaksızın kendi istediği gibi olması konusunda baskı yaptığını düşünmekteyim. Buna Balotelli’yi kendi zihninde değerlendirdiği gibi oynatmaya ısrar ettiğini ve reaksiyonlarının iyi olmadığını örnek verebiliriz.
Çalıştırdığı takımlarda önemli başarılar kazandığını inkar etmek doğru olmaz ama İnter’in şampiyonluklarında Juventus’un alt ligde olduğunu ve Milan’ın da önemli darboğazdan geçtiğini hatırlatmakta fayda var. Elindeki kadroyla şmpiyon olamasa zaten… Manchester City ise tamamen farklı bir atmosfere sahip, paranın haddi hesabı olmayan, istenilen oyuncunun kapıdan girdiği bir kulüp ve tabiki yıldızları idare etme sorunsalı da söz konusu. Her ne kadar 54 yıl sonra şampiyon olsa da benim için önyargılarımı aşmaya yeterli değil. Newcastle’ı şampiyon yapsa önyargım kalmazdı 😀
Hep bana uzak bir isim olmasıyla birlikte keçinin sevmediği ot burnunu dibinde bitermiş, geldi yeni teknik direktörümüz oldu. İtalyan özelliklerinin ön plana çıkıp 1-0 olsun bizim olsun mantığıyla sezonu geçirme fikri bana pek hoş gelmiyor. 3 senelik imzalanmış sözleşme, inşallah yüklü tazminat ödemek zorunda kalmayız. Çünkü Mancini ile başarılı olamayacakmışız, sezon sonunu zor getirecekmişiz gibi bir hissiyat içindeyim. Umarım Mancini beni yanıltır.
Not: Fatih Terim’in görevden ayrıldığı sezonlarda Fenerbahçe şampiyon olmuş.
