benimleevlenirmisin

benimleevlenirmisin

07.06.2009’dan bu yana neden hala yazmadığımı bilmiyorum ama dün bu güzel anımı sizinle paylaşmadığımı farkettim ve geç de olsa paylaşmak istiyorum.
Her şey açıköğretim sınavı sonrası verimli çalışma dönemi geçiren aşkıma güzel bir akşam yemeği sözü vermemle başladı. Gideceğimiz yeri görerek karar vermek için önceki haftalarda Çengelköy’den Harem’e kadar boğaz kıyısındaki yerleri dolaştım. Menülerini, gittiğim andaki hizmetlerini, boğaz manzarası gören masalarını, yemek yiyeceğimiz ortamın ferahlığını vs inceledim ve Salacak’taki Adadan İnci Balık Restaurant’a karar verdim. Teklifimin can alıcı noktası olan hazırladığım şekerlemeli kekleri biz oraya gitmeden önce götürüp yemek sonrası servis yapılması konusunda da anlaştım. 🙂

Evlilik teklifi için tek taş yüzük tercih edilir genelde fakat ben daha önce tek taş aldığım için farklı bir arayış içine girdim ve bir kaç kuyumcu gezdikten sonra kolye almaya karar verdim ve gezdiğim yerlerden birinde gözüme kestirdiğim modeli aldım.

O gün geldiğinde hazırladığım şekerlemeli kekleri servis edilmek üzere teslim ettim. Oturduğumuz yere göre servis yönünü belirleyip masanın ne tarafında oturacağıma karar verdim, servis yönü aşkımın arkasında kalacak şekilde ayarladığım için masaya gelene kadar hiç bir şey farketmemeliydi, etmedi de. 🙂

Akşam saatlerinde geldiğimizde sıradan bir yemekmiş gibi başladı her şey. Leziz yemekleri yerken için için titriyordum aslında ama soğuk kanlı davranmalıydım. Yapacaklarımı tekrar düşünürken ceketimi dolayısıyla cebindeki kolyeyi arabada unuttuğumu farkettim ve şef garsondan getirmelerini rica ettim, aşkım o sıcakta ceketimi istememe mana verememişti tabi.

En son meyve ve tatlı tabakları masamıza geldiğinde küçük bir baş hareketiyle artık beklenilen servisin yapılmasını istedim, bu isteğimle birliktebütün garsonlar bizi seyretmeye başladı. Resimdeki harika görüntü üzeri bir örtüyle geldiğinde nabzımın yükselmeye başladığını farkettim. Aşkım:

-“Bu ne?” diye sorunca “Sana özel” diyebildim ve açmasını istedim. Örtüyü kaldırdığında bakakaldı o an cebimden kolyeyi çıkartıp:

-“Benimle evlenir misin aşkım?” dediğimde küçük çaplı bir şok geçirdi, bir kolyeye bir şekerlemeli keklere bakıyordu. Kelimeler boğazına dizilmişti ve çıkmıyordu, o an çok tatlı bir görüntüsü vardı 🙂 İlk söylediği “Kolyemi takmayacak mısın?” oldu. Gülümseyerek “Cevabımı istiyorum.” dedim. 😀

-“Kocaman evet” dedi. 😀

Heyecanın doruklarındaydım artık ve aşkımın kolyesini takmak için yerimden kalktım. Önce bütün mutluluğumla sarıldım, o an mekanın sorumlularından ve garsonlardan alkışlar yükseldi, insanların bakışları bize yöneldi. Ellerim titriyordu bir süre takamadım kolyeyi 🙂

Kolyeyi boynuna taktığım an aşkımın gözlerindeki sevinci görmenin keyfini anlatamam, istesem de anlatılmaz, anlatılamaz. :))

Leave a Reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 replies on “KOCAMAN EVET”

  • Anthony Burak DURSUN
    Ağu 30, 2010 at 11:50

    Tebrik ederim İsmail valla okurken içip ürperdi çok güzel olmuş. Bir ömür mutluluk diliyorum sizlere. Bakalım ben nasıl bir evlilik teklifi yapacağım bilmiyorum henüz kafamda binlerce fikir var 🙂 Sizin adınıza çok sevindim gerçekten :))

  • İED
    Ağu 30, 2010 at 12:10

    Teşekkür ederim Burak 🙂

    Darısı tez vakitte başına diyorum 🙂 Evlilik teklifi alternatif fikirleri için görüşebiliriz ayrıca 😀