KONYA'DAYDIM

Eğitim semineri sebebiyle dün 1 günlüğüne Konya’daydım. Sabah 09:00’da Alaaddin Tepesi’nde yeşilliğin içerisinde güzel bir kahvaltı yaptım. Konya’ya gelip Mevlana’ya uğramamak olmaz tabi, hemen ziyarete koştum. İçerisi çok kalabalıktı, özellikle turist kafileleri hınca hınç doldurmuştu Mevlana Türbesi’ni. Mevlana = Konya demek çok da yanlış olmaz aslına bakarsak, hava alanından şehir merkezine doğru yol kenarındaki panolarda Mevlana’nın 7 öğüdü sıralı olarak yazıyor ve son olarak “Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol” ile son buluyor.

Pek tabi Konya’da yapılması gerekenlerden biri de etliekmek yemek olduğu için bu fırsatı bulmuşken değerlendirdim 🙂 İlk defa etliekmek yediğim için tadını merak ediyordum. Karşıma dilimlenmiş lahmacun görüntülü karadeniz pidesine benzer tadı olan bir şey çıktı, afiyetle yedim.

Kısıtlı olan gezme zamanım bittiği için eğitim için Dedeman Konya’ya geldim. Girişte bulunan döner kapıdaki semazenin görüntüsü çok hoşuma gitti. Hemen paylaşma duygularım kabardı ve fotoğrafını çektim.

Şehir merkezinde ve ana yolların etrafında bolca yeşil alan, geniş kaldırımlar ve bisiklet yollarını görmek çok güzel olsa bile İstanbul’dan sonra çok sakin geldi bana Konya. Düz bir araziye kurulmuş olduğu için çok yadırgadım, koca koca binalar yok, yokuş iniş çıkış yok, tepe yok, yollar alabildiğine düz ve geniş, trafik yok, metrobüs bile yok…