Yeni Cehennemimiz Türk Telekom Arena

Galatasaray’ın maç yaptığı ev sahibi olduğu bir stada gitmek her zaman heyecan verici olmuştur benim için. Durum bu kez biraz daha farklıydı, çok kimseye nasip olmayacak bir şeydir takımının yeni mabedinin yapılışına tanık olmak. Biz o şanslı jenerasyondanız işte 🙂

Sabah Murat Can Demir ile yollara koyulduk ve yağmurlu bir İstanbul sabahının trafiği bizi geçiktirmişti. Söylenildiği gibi 09:30’da orada olamamıştık. Oğuz Filizfidanoğlu’nu da yol üzerinden alıp 20 dakika rötarla ulaştığımızda acaba gitmişler mi? Arabayla gitsek bizi içeri alırlar mı? sorularıyla beraber Türk Telekom binasının önüne gittiğimizde yedek bir aracın beklediğini öğrendik ve 25 dakikalık bir yolculuk sonrası Türk Telekom Arena Stadı’na ulaştık.

Güzel bir karşılama alanı vardı. Şantiye olduğu için baret verdiler ve hepimiz tüm sosyal medya tek tip olduk 🙂 İkramlarla açlığımızı biraz bastırdıktan sonra herkese verilen kulaklıklar ile yetkililerin açıklamaları eşliğinde stadın içine geçtik. Stadın girişinde aslanlı bir yol olacağını da öğrendik, Aslantepe adına yakışır şekilde…

İşte o an stadın büyüsü başlamıştı. İlk hissettirdiği cehennem atmosferini yaşatmak için tasarlanmış olmasıydı. Tribünler dik ve sahaya 4-5 metre uzaklıkta, duvar ve tel çit var belirli bir yüksekliğe kadar, seyirci sahayla iç içe demek yanlış olmaz. Doğal olarak tezahüratların içeride tekrar tekrar dolanması söz konusu, of stadın tamamen dolu olduğunu düşündükçe uyku tutmuyor beni…

Öyle bir atmosfer olacak ki orada rakiplerin dizleri titreyecek, maksimum baskı altında oynamaya çalışacaklar. Bir an önce yeni stadımıza geçmenin heyecanını yaşıyorum. Artık maçlar başlasın da Galatasarayımızın tribünündeki yerimizi alalım 😀

2 tane fotoğraf ile günü tamamalamadım tabi.